Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türk halkı halihazırda tarihte daha önce benzeri görülmemiş bir açıklık ve cömertlikle dünyanın en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapmaktadır. UNDP, dayanıklılığı  merkeze alan bir kalkınma yaklaşımıyla, 2014 yılından bu yana ulusal ve yerel kurumları, ev sahibi toplulukları ve geçici koruma altındaki bireyleri, krizin olumsuz etkileriyle başa çıkmak ve sürdürülebilir kalkınma yolundaki kazanımları pekiştirmek için desteklemektedir. Diğer yandan, UNDP, bölgesel ve ulusal düzlemde 3RP süreçlerini koordine etmekte, geçim kaynakları geliştirilmesi ve belediye hizmetlerinin güçlendirilmesi alanlarında ilgili paydaşlar, Birleşmiş Milletler ajansları ve sivil toplum kuruluşlarına liderlik etmektedir. 

UNDP aynı zamanda, Türkiye’nin göç, yerinden edilmiş bireyler ve mülteciler konularındaki deneyim ve iyi uygulama örneklerinin, ilgili bölgesel, uluslararası ve küresel platformlarda ele alınarak değerlendirilmesinde de anahtar rol oynamaktadır. Bilindiği üzere Türkiye, günümüzde BM gündeminin önemli maddeleri olan mülteci ve göçmenler için küresel mutabakatlar, BM’nin yeni çalışma şekli ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) eksenlerindeki tartışma ve uygulamalar çerçevesinde de önemli rol oynamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bahse konu küresel gündemi başarılı bir şekilde yerelleştirerek, mülteciler ve göçmenler ile ilgili zorluklar yaşayan ülkelerde de hayata geçirilebilecek iyi uygulama örnekleri ortaya koymaktadır. Bu anlamda Türkiye, küresel göç ve mültecilere yönelik güncel politikalar, süreçler, faaliyetler ve diplomatik girişimlere de öncülük etmektedir.      

UNDP, özellikle Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Programı çerçevesinde, pragmatik, etkin ve verimli projeler ortaya koyarak, misyonu olan “Kimseyi Geride Bırakmamak” adına, insani yardım ve kalkınma alanlarını arasında köprüler kurarak; göçmenler, mülteciler, ulusal ve yerel kurumlar ile ev sahibi toplulukları güçlendirmek ve herkes için sürdürülebilir bir gelecek ortaya koymak adına çalışmaktadır.