UNDP Türkiye ve İNGEV iş birliğiyle yürütülen, Suriyeli işletmeler ve girişimcilerin istihdama katılımını destekleyici faaliyetler ve sonuçları ile gelecekteki müdahale alanlarına yönelik öneriler “Suriyeli İşletmeleri Desteklemek: Potansiyeli Açığa Çıkarmak” etkinliğinde katılımcılar ile paylaşıldı.
UNDP Türkiye Suriye Krizine Yanıt ve Dayanıklılık Portföyü ve İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı), 2019’dan bu yana Suriyelilere ait işletmelere ve Suriyeli girişimcilere iş geliştirme hizmetleri sunuyor. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında düzenlenen “Suriyeli İşletmeleri Desteklemek: Potansiyeli Açığa Çıkarmak” etkinliği, Avrupa Birliği ve Japonya Hükümeti’nin finansal destekleri ile İNGEV iş birliğinde gerçekleştirilen Suriyeli girişimcileri ve KOBİ'leri destekleme, iş geliştirme ve istihdam yaratmaya yönelik faaliyetlerin, kalkınma ortakları ve girişimcilik eko-sisteminden katılımcılar ile paylaşılmasına fırsat sağladı. Bunun yanı sıra, söz konusu faaliyetlerin sonuçları ve gelecekteki müdahale alanlarına yönelik görüş ve deneyimlere de etkinlikte yer verildi.
İş geliştirme ve istihdam yaratma alanında UNDP Türkiye ve İNGEV iş birliği ve Avrupa Birliği finansal desteği sayesinde Suriyeli girişimcilere mali ve hukuki danışmanlık, şirket kurulumu, çalışma izni, mali destek, muhasebe, pazarlama, e-ticaret, tedarik zincirlerine entegrasyon, ve dil desteği gibi hem teknik konularda hem de iş geliştirmeye yönelik önemli ve yararlı hizmetler sağlandı.
COVID-19 salgını ile başlayan süreç elbette verilen hizmetlerin kapsamını da genişletti. Pandemi nedeniyle dijitalleşme ve uzaktan çalışmanın daha önemli hale geldiği bu dönemde Suriyeli işletmelere dijital yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik destekler sağlandı. Japonya Hükümeti’nin finansal desteği ile yürütülen “Suriyeli KOBİ’lerin Dijitalleşmesi” faaliyetleri, Suriyeli işletmelerin COVID-19 salgınının getirdiği zorluklarla mücadele edebilmeleri için eğitim, danışmanlık programları ve finansal destek paketleri aracılığıyla dijitalleşmesini desteklemeye odaklanıyor.
Bu kapsamda yapılan çalışmalar ile Temmuz 2019’dan bu yana İstanbul, Gaziantep, Mersin, Kilis, Bursa, Hatay ve Adana gibi Suriyeli nüfusun yoğun olarak yaşadığı illerdeki 420 girişimci ve işletmeye toplam 605 danışmanlık hizmeti verildi. Bu hizmetler arasında bulunan finans ve hukuk danışmanlığı kapsamında vergi düzenlemeleri ve COVID-19 ile ilgili diğer düzenlemeler, ofis ve diğer tesislerin kiralanması ile ilgili konular, telif hakları, marka ve patent konuları öncelikliydi. Bu konuların ön plana çıkması, Suriyeli girişimci ve KOBİ’lerin en çok bu alanlarda sorun yaşadığı ve bilgi eksikliğinin en fazla bu alanlarda olduğunu gösteriyor. Bu hizmetler, girişimci ve işletmeler tarafından hâlihazırda istihdam edilmiş ya da istihdama yeni katılmış toplam 1.985 kişiye ulaştırıldı.
Yürütülen faaliyetler neticesinde, şirket kurma desteği sayesinde 77’si şahıs ve 68’i limitet olmak üzere toplam 145 adet yeni şirket kuruldu. Yeni kurulan şirketler aracılığıyla 168 yeni istihdam olanağı yaratıldı. Bu süreçte hizmet götürülen Suriyeli girişimcilerin toplam sermaye yatırımı ise 7,7 milyon liraya ulaştı. Kurulan işletmeleri faaliyet alanlarına göre sınıflandırdığımızda ise, %41’i hizmet, %21’i imalat, %21’i toptan ve perakende ve %18’i ticaret olarak bir dağılım gösteriyor.
Şirket kuran ve işe yerleşen 109 bireyden Şubat 2021’de alınan geri bildirimlere göre; işletme sahiplerinin %84’ü işlerinden memnunken, %64’ü iş beklentilerine ve hedeflerine ulaştığını, %76 oranında işletme sahibi işlerini büyütmek istediğini, %69’u ise sağlanan mali danışmanlık hizmetinin ilgili sorunlarını çözmede yardımcı olduğunu belirtti.
Proje kapsamında kadın girişimciler, engelliler ve turizm, restoran ve perakende satış alanında faaliyet gösteren KOBİ’ler öncelikli olmak üzere, 50’si kadın ve 20’si erkek 70 Suriyeli girişimciye toplam 500 dolar değerinde küçük hibe destekleri sağlandı. Bu hibelerin %44’ü vergi borcu, %29’u iş için gerekli ekipmanlar, %12’si pazarlamaya ilişkin masraflar, %9’u sermaye borcu, %3’ü fatura borcu için ve %3’ü diğer alanlarda kullanıldı.
İşverenlerin gelecekte de mültecileri istihdam etme isteğinin yüksek olması (%98), işverenlerin yüksek iş memnuniyeti (%94) ve gelecek yıl için çalışanların çalışma izinlerini yenileme niyetlerinin olması (%93) ise yürütülen faaliyetler sonucunda ortaya çıkan diğer olumlu veriler arasında yer alıyor.
Suriyeli girişimci ve KOBİ’lere sağlanan bu hizmetler sonucunda yaşanan deneyimler ve alınan geri bildirimler neticesinde hazırlanan öneriler gelecek çalışmalar için yol gösterici olması açısından önem taşıyor. Bu doğrultuda, kalkınma ortakları arasında daha iyi koordinasyon ve bilginin yayılması; çalışma izinlerine yönelik teşvik çalışmaları; Suriyeli KOBİ’lerin Türkiye’deki ticaret ve sanayi odalarıyla ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla meslek odaları ve derneklerin rollerinin artırılması; geçim kaynakları ve istihdam yaratmak amacıyla tarım ve hayvancılık projelerinin desteklenmesi; Arapça konuşulan ülkelerle ihracat potansiyelini ve iş fırsatlarını keşfetmeye yönelik teşvikler; serbest çalışanlara destekler; Suriyeli KOBİ’lerin iç piyasaya entegrasyonu için mentorluk ve ağ oluşturma programlarının geliştirilmesi; hukuk ve finans alanında uygulamalı danışmanlık sağlayarak KOBİ’lere kapasite geliştirme desteği sağlanması; kredi ve hibe programları gibi gerekli finansmana erişim; Suriyeli kadın girişimcilerin ve çalışanların geçim kaynakları fırsatlarını sürdürmelerine ve bu fırsatları büyütmelerine destek olacak programların tasarlanması; dil engelinin ortadan kaldırılması amacıyla Suriyeli girişimciler ve çalışanlar için Türkçe dil becerilerinin geliştirilmesi etkinlikte öne çıkan öneriler arasındaydı.
3,7 milyon Suriyeli ile dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunan Türkiye, Suriyelilerin işgücü piyasasına katılımı yolu ile dayanıklılıklarının artırılması açısından son derece iyi uygulama örnekleri sergiliyor. Yerel dayanıklılığı güçlendirmek için insana yakışır işlere erişimi desteklemek her daim UNDP'nin ana önceliklerinden birisi. Sürdürülebilir geçim kaynakları açısından en önemli destek alanlarından birinin girişimcilik olduğunu söylemek mümkün. Bu sebeple, işgücü piyasasını mültecilere açmaya ve mültecilerin sadece istihdama değil aynı zamanda girişimciliğe erişimlerini teşvik etmeye yönelik faaliyetler, insani yardım ve kalkınma hedefleri arasında başarılı bir şekilde kurulmuş bağlantıya örnek teşkil ediyor.