SGP Türkiye destekli çalışmalar sayesinde, nesli tükenmekte olan Akdeniz Mercanı "Cladocora caespitosa" için Türkiye'de ilk sert mercan koruma alanı ilan edildi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nden (COMU) uzman ekibin GEF Küçük Destek Programı (SGP) Türkiye tarafından da desteklenen uzun süreli çalışmaları sonucunda, Türkiye'deki ilk sert mercan deniz rezervi resmi olarak ilan edildi ve Cladocora caespitosa resif alanı çevresindeki balıkçılık faaliyetleri kısıtlandı.
Çanakkale Dardanos Cladocora Resif Alanı, Çanakkale Boğazı, İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi'nden oluşan Türk Boğazlar Sistemi'ndeki skleraktin mercanı C. caespitosa'nın tek büyük resif habitatı olarak biliniyor. Türkiye'nin kuzey batısında bulunan alan, bazıları 100 yaşın üzerinde olan yaklaşık 92 yetişkin koloniye ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 2.000 m2'lik bir alanı kaplayan reserv, sadece nesli tükenmekte olan mercanların varlığı için değil, bazı yetişkin kolonilerin paleobiyolojik yapısının korunması açısından da çok önemli.
Deniz bilimlerinde doçent ve COMU Çanakkale Sualtı Araştırmaları Ekibi (CASAE) başkanı olan Dr. Barış Özalp'in liderliği ve COMU Dalış Ekibinin işbirliğinde bilimsel izleme ve araştırma faaliyetleri 2009 yılında başladı. Bu çalışmalar sonuç odaklı koruma faaliyetlerine çok önemli katkı sağlanmasına olanak yarattı.
İlk araştırmalar, Türk Boğazlar Sistemi'ndeki mercan kolonilerinin ekolojik ve dağılım özelliklerini ortaya çıkarmaya yönelikti. Türkiye'deki Anthozoan türleri hakkında sınırlı bilgi birikimini artırmayı amaçlayan bu çalışmalar kapsamında Çanakkale Boğazı çevresinde toplam 0 - 60 m derinlikte 200 istasyon araştırıldı.
2013 yılında, Türkiye'deki mercan faunasına ilişkin ilk resmi uluslararası proje olarak da bilinen “Çanakkale Mercan Resiflerinin Korunması” projesi geliştirildi ve UNDP Türkiye'nin ev sahipliğinde yürütülen GEF Küçük Destek Programı (SGP) Türkiye, farkındalık yaratma çalışmalarını tetikleyen faaliyetlerden başlayarak alanın koruma altına alınması için atılan adımları da söz konusu proje kapsamında destekledi.
Proje sürecinde alanda biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik 4 şamandıra (sivil ve gönüllü olarak) yerleştirildi, bilimsel yayın, tanıtım materyalleri, afiş ve broşürler basıldı ve dağıtıldı, 600'e yakın balıkçıya yapılan ziyaretlerin yanı sıra seminerler de düzenlendi, mercan resifleri dağılımı, durum ve hasar parametreleri belirlenerek COMU dalış ekibi tarafından izlendi. Bunların yanında 7 noktada 1-4 m boyutlarında 47 adet çapa deniz tabanından temizlendi. Yerel STK'lar ve yetkililerle işbirliği içinde ilk koruma alanı başvuruları yapıldı.
27 Ağustos 2021 tarihinde Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2021/31 sayılı resmi bildiriye göre Türkiye'nin ilk sert mercan deniz rezervi, Cladocora caespitosa resif alanı çevresinde şamandıra demirleme ve bağlama alanları da dahil olmak üzere korunan alan ilan edildi ve balıkçılık faaliyetlerine kapatılmış oldu.
Şubat 2021'de “Dardanos Cladocora Resifleri” sahasının balık ağları nedeniyle ağır hasar gördüğünü ve bazıları 100 yaşın üzerinde olan kimi yetişkin kolonilerin tamamen parçalandığını belirten Dr. Özalp, “Durum çok kaotikti. Türk Boğazlar Sistemi'ndeki 92 yetişkin ve 560 genç koloni için bu alan bir yaşam sığınağıydı. Türkiye'deki tek sert mercan rezervi olan bu alanın resmi düzenlemeyle rahat bir nefes alacağına inanıyorum. Alan çok küçük ve sınırlı olduğundan balıkçılar için ekonomik bir kayıp söz konusu değildir. Kuzey İskoçya'da yakın zamanda yaklaşık 100.000 km2'nin deniz koruma alanı (DKA) olarak belirlendiğini biliyoruz. Dolayısıyla Dardanos'taki sitenin büyüklüğünü dünyadaki diğer DKA'larla karşılaştırdığımızda, çapı çok sınırlıdır. Nesli tükenmekte olan mercan C. caespitosa'nın korunmasına ilişkin bu adımın, Türkiye'deki deniz koruma politikasına ve eylemlerine de katkı sağlamasını umuyorum.” dedi.
Marmara Adası'ndaki Hayırsız Adacığı, Bozcaada'daki Tuzburnu ve Laz Körfezi açıkları, Gökçeada gibi yakın zamanda keşfedilen ve korunması gereken alanların bulunduğunu söyleyen Dr. Özalp: “Nesli tükenmekte olan mercanlar Cladocora caespitosa (yastıklı taş mercan) ve Savalia savaglia’nın (altın mercan) baskın olduğu bu benzersiz habitatların da koruma altına alınması ülkemizde deniz yaşamını korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak açısından çok kritik adımlar olacaktır.” dedi.