Gelir ötesinde yoksulluğun profili çıkarıldığında, krizdeki dünyamızda en büyük etkinin nerede yaratılacağı görülüyor

17 October 2022

Yoksul insanların %50’sinin ne elektriğe, ne de temiz pişirme yakıtına erişimi var; bu durum, yenilenebilir enerjiye erişimin hem insanlar hem de gezegenimiz için ne denli önemli olduğunu gösteriyor

17 Ekim 2022, New York – Bugün yayınlanan yeni Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi (ÇBYE), yoksulluğu büyük çapta azaltılabileceğini ve yoksulluğun birbiriyle bağlantılı yönlerini ele almak için kalkınma çabalarında çığır açma potansiyeli olan yeni “yoksulluk profilleri”ni ortaya koyuyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Oxford Üniversitesi Oxford Yoksulluk ve İnsani Gelişme İnisiyatifi (OPHI) tarafından yapılan analiz, insanların günlük yaşamlarında yoksulluğun farklı yönlerini nasıl yaşadıklarını -eğitim ve sağlığa erişimden konut, içme suyu, sanitasyon ve elektrik gibi yaşam standartlarına uzanan yelpazede- anlamak için yoksulluğun ölçüsü olarak gelirin ötesine bakıyor.

Rapor özellikle, dünya genelinde çok boyutlu yoksulluk içinde yaşayan insanları yaygın olarak etkileyen birtakım “mahrumiyet demetleri”ni -yoksulluğun yinelenen örüntülerini- ortaya çıkarıyor. Veriler kullanılarak, bazı yerlerde daha yaygın olan farklı yoksulluk profilleri teşhis ediliyor. Bu yaklaşım, yoksulluğun çoklu yönlerini aynı anda ele alacak stratejileri tasarlamada çok önemli bir adım oluşturuyor.

COVID-19 küresel salgını ve halihazırdaki hayat pahalılığı krizi dikkate alınmadan önce dahi, veriler, gelişmekte olan 111 ülkede 1,2 milyar insanın akut çok boyutlu yoksulluk içinde yaşadığını gösteriyor. Bu rakam, yoksulluğun günde 1,90 ABD Dolarından az gelirle geçinmek olarak tanımlandığı durumda yoksul olarak nitelenen kitlenin yaklaşık iki katını temsil ediyor.

“Ufukta ekonomik gerileme kara bulutları belirmişken ve gelişmekte olan 54 ülke borç içinde kıvranırken, zaten sıkı olan hükümet bütçelerinin nasıl daha da sıkılaştığını görüyoruz. Gittikçe kıtlaşan kaynaklarla en büyük farkın nerede yaratılabileceğini anlamak için en gelişmiş veri ve analitik yöntemlerin gücünden yararlanmamız hayati önem taşıyor” diyor UNDP Başkanı Achim Steiner. “Örneğin, bu çok boyutlu analiz bize, karbonsuzlaştırma ve temiz enerjilere erişimi artırmanın, iklim eylemini daha ileriye taşıyacağını ve aynı zamanda halen elektriğe ve temiz pişirme yakıtına erişimi olmayan yaklaşık 600 milyon çok boyutlu yoksul insan için de kritik önemde olduğunu gösteriyor.”

Rapor, büyük çoğunluğu COVID-19 küresel salgınının başlamasından önce toplanmış olan mevcut son verilere dayalı olarak, aşağıda örnekleri verildiği biçimde, birbirleriyle eş anlı yaşanan mahrumiyet katmanlarının ele alınması gerektiğini vurguluyor:

  • Yoksul insanların %50’sinden fazlası (593 milyon), hem elektrik hem de temiz pişirme yakıtından yoksun.
  • Yoksul insanların yaklaşık %40’ının (437 milyon) ne içme suyuna ne de sanitasyona erişimi var.
  • Yoksul insanların %30’undan fazlası (374 milyon) eş anlı olarak beslenme, pişirme yakıtı, sanitasyon ve konuttan yoksun.

Rapor, yoksullukla mücadelede daha etkin yollar ararken bu örüntüleri anlamanın önemini vurguluyor. “Örneğin Laos DHC’de, pişirme yakıtına erişimi olmayan aileler çocuklarını okula gönderemiyor çünkü çocuklar her gün odun toplamakla uğraşıyor. Yani, yakıt sorunu çözülmedikçe, köye okul yapmak yeterli olamıyor” diyor, UNDP İnsani Gelişme Raporu Ofisi mensubu, raporun yazarlarından biri olan Tasneem Mirza.

Rapor bir yandan da, dünyanın her köşesinde, entegre yoksulluğu azaltma stratejileri uygulayan başarı öykülerini sergiliyor. Nepal’de sanitasyona yatırım içme suyuna erişimi, çocuk beslenmesini iyileştirmiş, ishalin azalmasını sağladığı için de çocuk ölüm oranlarını düşürdü. Hindistan’da, tarihi bir başarı olarak, 15 yıllık dönemde 415 milyon insan çok boyutlu yoksulluktan kurtuldu.

Küresel salgın başlamadan önce, 72 ülkede yoksulluk önemli ölçüde azaltıldı. Ancak rapor, son dönemde üst üste binen krizler sonucunda, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na uygun olarak yoksulluğu azaltma çabalarının bir kısmının başarısız kalabileceğini tahmin ediyor.

Yoksulluk profillerinin ortaya çıkarılması, yoksulluğun tüm boyutları hakkında verilerden gelen sağlam kanıt temeline dayanıyor. Rapor, özellikle en yoksul ülkeler ve en yoksulların yaşadıkları yerler başta olmak üzere, yoksulluk verilerini düzenli olarak güncelleme çalışmalarının yeniden başlaması gerektiğini vurguluyor.

“ÇBYE, yoksulluğun parasal ölçülerini tamamlayan hayati bir bileşendir çünkü mahrumiyet demetlerine doğrudan ışık tutuyor” diyor Oxford Üniversitesi OPHI Direktörü Sabina Alkire. “Umudumuz, mahrumiyet demetleri hakkında bu yılki verilerimizin, bu çalkantılı dönemde akut yoksulluğu azaltma çabalarımızı, ilave kararlılık ve lazer keskinliği ile çok daha ileriye taşımasıdır.

ÇBYE aynı zamanda, tüm bölgelerde yoksulluğun derinlemesine analiz edilmesini sağlıyor. Çok boyutlu yoksul insanların çoğunluğu (%83) Sahraaltı Afrika’da (yaklaşık 579 milyon) ve Güney Asya’da (385) yaşıyor. Yoksulların üçte ikisi orta gelirli ülkelerde, %83’ü kırsal kesimde yaşıyor. Küresel salgın öncesinde kayda değer ilerlemeye rağmen, Hindistan’da hala 229 milyon, ikinci sıradaki Nijerya’da ise 97 milyon yoksul insan yaşıyordu.

“UNDP olarak, 2025 yılına kadar çok boyutlu yoksulluktan 100 milyon kişinin kurtulmasına yardım etmek olarak tanımladığımız iddialı hedefimize ulaşmak için, Birleşmiş Milletler ve ötesindeki ortaklarımızla birlikte çalışırken, bu yeni ÇBYE tüm dünyada bizim çalışmalarımıza rehberlik edecek” diyor Achim Steiner.

2022 Çok Boyutlu Yoksulluk Endeksi hakkında daha fazla bilgi için: hdro.undp.org


Basın iletişim:

Carolina Given Sjolander | İletişim Uzmanı, UNDP İnsani Gelişme Raporu Ofisi | Mobil: +1 347 908 4008 | E-posta: carolina.given.sjolander@undp.org

Maya Evans | İletişim Yöneticisi, Oxford Üniversitesi Basın Bürosu | Mobil: + 1 202 486 8802| E-posta: maya.evans@qeh.ox.ac.uk