UNDP’den Türkiye’ye kalıcı organik kirleticiler tehdidinin yönetimi konusunda destek

24 July 2024
graphical user interface, text, application
Fotoğraf: Bora Akbay

Yüzlerce yetkiliye kirlenmiş sahaların AB standartlarında yönetimi konusunda eğitim verildi 

Ankara, 24 Temmuz 2024 – Aralarında kötü bir üne sahip olan DDT’nin de bulunduğu kalıcı organik kirleticiler (KOK’lar), insan sağlığını ve çevreyi uzun süre etkileyen tehditleri bünyesinde barındırıyor. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yürüttüğü beş yıllık proje sayesinde Türkiye artık bu tehdide karşı daha hazırlıklı bir durumda. Bugün sona eren 2 milyon Avro değerindeki proje, Avrupa Birliği (AB) IPA II fonu ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edildi. 

KOK'lar, yarı uçucu özeliklerinden dolayı atmosferde uzun mesafe taşınarak varlığını sürdüren, canlı organizmalarda biriken, hava, su veya göçmen türler aracılığıyla sınır aşırı taşınan ve çevrede kalıcı özelliğe sahip organik kimyasallar. Onlarca yıldır kullanılan pestisitlerde bulunabildikleri gibi, endüstriyel süreçler sonucunda istenmeyen yan ürünler olarak da açığa çıkabiliyorlar. Aslında KOK’lar her yerde olabilir: plastiklerde, tekstil ürünlerinde, kauçuk atıklarda, yapışmaz pişirme kaplarında ve yangın söndürme köpüklerinde…

“KOK'lar uzun ömürlü oldukları ve hareket edebildikleri için önemli bir tehdit oluşturuyor.” diyen UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'nin kirlenmiş sahaları yönetmeye yönelik kurumsal ve teknik kapasitesinin güçlendirilmesine destek olarak, hepimiz için daha temiz ve sağlıklı bir geleceğin yolunu açıyoruz.”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, KOK'ların küresel bir çevre sorunu olarak kansere ve üreme sorunlarına neden olduğu, bu organik kirleticilerle mücadele için ciddi önlemler alınması gerektiği ve bu amaçla, bu girişim kapsamında personele eğitimler verildiği ve sürdürülebilir bir sistem inşa edildiği belirtildi. 

Proje, Türkiye’nin KOK'larla kirlenmiş sahalar konusuyla başa çıkabilmek için ihtiyaç duyduğu uzmanlığa ve becerilere AB'nin 2019 tarihli “KOK Tüzüğü ve Toprak Kirliliği Stratejisi” doğrultusunda sahip olmasını sağlamak üzere tasarlandı. Bu kapsamda toplamda 81 ilde 698 kişinin katılımıyla 17 eğitim, 10 çalıştay ve 4 istişare toplantısı düzenlendi. 

Katılımcıların yüzde 86'sı eğitimlerin meslek hayatlarına doğrudan fayda sağlayacağını söylerken, bir kısmı da eğitim sayesinde AB düzenlemelerini nasıl daha iyi uygulayabileceklerini öğrendiklerini, KOK denetimlerindeki performanslarının arttığını ve sorun çözme kapasitelerinin geliştiğini anlattı. 

AB Türkiye Delegasyonu'ndan Christian Ballaro, “KOK'ların çoğu AB'de aşamalı olarak ortadan kaldırılmış olsa da dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan insan ve hayvanlarda hâlâ izleri görülebiliyor ve onların sağlığını olumsuz yönde etkileyebiliyor. AB KOK Tüzüğü, bu tür maddelerin salımını en aza indirmeyi veya mümkünse ortadan kaldırmayı ve bunları içeren veya bunlarla kirlenmiş atıkların yönetimini düzenlemeyi amaçlıyor. Bu proje, Türkiye'de mevzuata uyumu destekleyerek insan sağlığının ve çevrenin korunmasına ciddi bir katkı sağladı.” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, AB IPA I, II ve III fonları ile Türkiye’de gerçekleştirilen işler vurgulanarak AB Yatırımları Dairesi Başkanlığının IPA I ve IPA II dönemleri için toplam 1 milyar Avro’luk hatırı sayılır bir çevre yatırımı ile Türkiye ve Avrupa Birliği arasında köprü olduğu belirtildi.

UNDP, eğitimlere ek olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hem merkez hem de taşra teşkilatında çalışan personelinin akredite firmalar tarafından sağlanan saha örneklem sonuçlarını değerlendirmesine olanak tanıyan çevrimiçi bir genel sağlık riski değerlendirme yazılımı geliştirdi. Yazılım, veri doğruluğunu ve güvenilirliğini artıran bir hakemli değerlendirme yaklaşımı sunuyor. 

Proje kapsamında ayrıca Çek Cumhuriyeti, Hollanda ve İtalya'ya çalışma ziyaretleri ve saha ziyaretleri düzenlendi ve buralarda teknik araştırmalar yapıldı. Ayrıca, UNDP uzmanları ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, “Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik” ve eklerinin yanı sıra, risk değerlendirme ve iyileştirme teknolojilerine ilişkin teknik kılavuzlar gibi teknik destek dokümanları güncellendi. Yönetmelikteki tüm revizyonlar Kirlenmiş Sahalar Bilgi Sistemine entegre edilerek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verileri standart bir şekilde toplamasına ve geleceğe yönelik sürdürülebilir bir veri havuzuna sahip olmasına olanak sağlandı. 

Projede ayrıca, genel kimyasal yönetimini iyileştirmeye ve gelecekteki saha kirliliğini önlemeye yönelik olarak hem iyileştirme hem de kapsamlı entegre kimyasal yönetimi kapasitelerini geliştirmeyi amaçlayan çeşitli araştırmalar yürütüldü. Bu başarılar, projenin çarpan etkilerini en üst düzeye çıkarma ve sürdürülebilirliği sağlama yönündeki genel hedefiyle uyumlu.

Ayrıca çocukları toprağımızı temiz tutma konusunda bilinçlendirmek amacıyla bir boyama kitabı hazırlandı (bu kitaba ulaşmak için https://kalicikirleticiler.com/news/boyama-kitabi/ adresini ziyaret edebilirsiniz).


Ayrıntılı bilgi için: 

Bahar Paykoç, UNDP Türkiye, bahar.paykoc@undp.org