Yarının Köyleri

Proje ne hakkında?

Teknolojik gelişmeler ve teknolojinin gündelik hayatta artan kullanımı, birtakım sosyal, ekonomik ve çevresel fırsatlar getirmekle birlikte; teknolojik araçların ve  yetkinliklerin eşit olmayan dağılımı, dijital uçurum riskini artırmaktadır. Kırsal yerleşimler ve kadınlar nezdinde bu uçurum özellikle daha yoğun hissedilmektedir.

Kırsaldan kentsel alanlara süregelen göç ve bilhassa genç nüfusun kırsaldaki varlığının azalışı nedeniyle, tarımsal alanların atıl kalması, düşük verimlilik, somut ve somut olmayan kültürel değerlerin korunamaması ve artan kırsal yoksulluk gibi olumsuzluklar, temel politika belgelerinde de öne çıkmaktadır.

Dijital uçurumu önlemede  önemli bir araç olarak görülen e-ticaret hızla gelişen bir alan olarak öne çıkmakta ve fırsatları da beraberinde getirmektedir. Özellikle, Covid-19 salgını döneminde ivmelenen e-ticaret kullanımı, yerel üreticinin nihai tüketici ile doğrudan iletişim kurmasına olanak sağlamaktadır. Ancak, e-ticaret faaliyetleri ağırlıklı olarak büyük kent merkezlerinde sürdürülmektedir ve bu faaliyetlerin kırsala yayılması önem taşımaktadır.

Tüm bu fırsatlara erişmek, risklere yanıt verebilmek ve 2030 gündemine ulaşabilmek;  aynı zamanda kırsal alandaki eşitsizlikleri azaltmak ve toplumsal cinsiyete duyarlı dijitalleşmeyi geliştirebilmek amacıyla, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Trendyol iş birliğinde Yarının Köyleri Projesi başlatılmıştır.

Proje kapsamında ilk faz 1 Ekim 2022 itibariyle başlamış ve 31 Mart 2024 tarihinde sona ermiştir. 1 Nisan 2024 itibariyle ise projenin ikinci fazı başlamıştır. İlk fazda e-ticaret platformlarının kullanımını artırmaya, bütüncül bakış açısıyla pilot kırsal yerleşimler ve sürdürülebilir dijital merkezler oluşturmaya odaklanılırken; ikinci faz ile yeni model köyler oluşturulması, halihazırdaki modellerin daha da güçlendirilmesi ve ulusal bir ağ oluşturulması planlanmaktadır.

 

Mevcut durum nedir?

Son yıllarda yaşanan Covid-19 pandemisi, küresel refahı önemli ölçüde etkileyerek yoksulluğun artmasına ve eşitsizliklerin derinleşmesine neden olmuştur. Ayrıca, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri daha da görünür olmuş; savaşlar ve çatışmalar küresel değer zincirlerinde kırılganlıkları ortaya çıkarmış ve hem can kaybına hem de ekonomik gerilemelere yol açmıştır.

Olumlu taraftan bakıldığında ise, teknolojide hızlı gelişmeler ile karşı karşıya kalınmış ve bu gelişmeler de insanlığa sosyal, ekonomik ve çevresel fırsatlar sunmuştur. Ancak bu fırsatlar, dijital araçların ve dijital becerilerin orantısız dağılımı nedeniyle dijital uçurum olarak adlandırılan eşitsizliklerin artmasına yol açmıştır.. Dijital uçurum hem kentsel hem de kırsal bölgelerde karşımıza çıksa da, kırsal alanların özellikle hizmet sunumu, altyapı ve fırsat eşitliği açısından dezavantajlı durumda olduğu gözlemlenmektedir. 

2021 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal İşler Bölümü (UN DESA) raporuna göre, kırsal alanlar ulusal ekonominin gelişmemiş segmentleri olarak görülmektedir. Ayrıca rapora göre, tarımsal verimlilikteki iyileşme, ekonomik dönüşümün anahtar unsurlarından biri olarak görülmektedir zira kırsal alanlar genellikle tarım ile karakterize edilmektedir. Buna ek olarak, 2023 yılında yayınlanan bir diğer BM DESA raporu, kırsal ve uzak bölgelerdeki yaşlı bireylerin hizmetlere ve destekleyici altyapıya erişimde karşılaştığı zorlukları vurgulamaktadır. Kırsal alanlardaki dezavantajlı aileler de dijital teknolojiye erişimde engellerle karşılaşmakta ve bu durum yoksulluk ve eşitsizliğin sürmesine neden olmaktadır.

Jeopolitik, teknolojik ve çevresel dönüşümler ulusal ve uluslararası düzeyde göçlerin artmasına yol açmaktadır. Nedeni ne olursa olsun göç; tarımsal arazilerin yeterince kullanılmamasına, üretimin azalmasına, maddi olmayan kültürel mirasın korunmamasına ve kırsal yoksulluğun artmasına neden olmaktadır. Bu anlamda, kırsal yerleşimlerde dijitalleşme hususu, özellikle verimliliği artırarak sosyal ve ekonomik fırsatlar yaratması ve gençler için yeni iş fırsatları sağlaması açısından kritik olarak değerlendirilmektedir.

E-ticaret açısından bakıldığında, Türkiye'de, e-ticaret faaliyetlerinin yarısı üç ana metropolde gerçekleşmekte olup, ulusal politika belgeleri dijital ticaretin hacmini genişletmeyi ve kapsayıcılığını artırmayı önceliklendirmektedir. Ancak, kırsal yerleşimlerde e-ticaretin payı önemli ölçüde düşüktür ve sosyal tesisler ekonomik tesislerden daha önemli görülmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın YERSİS projesi kapsamında yapılan “Kırsal Yerleşimler Alan Çalışması” raporuna göre, kırsal alanlarda ürün satışının payı %0,5'ten azdır ve ürünler ağırlıklı olarak toptancılar ve pazar yerleri aracılığıyla pazarlanmaktadır. Raporda ayrıca, kırsal yerleşim sakinlerinin %40'ının sosyal tesisleri ekonomik tesislerden daha çok önemsediği belirtilmektedir. Mobil internet bağlantısına sahip kırsal yerleşimlerin oranı %68,46 olarak hesaplanırken, geniş bant bağlantısı %46,27'de kalmaktadır.

2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı'nda yer alan verilere göre ise kadınlar ve erkekler arasındaki internet kullanımında cinsiyet farkı azalmaktadır ki bu olumlu bir gelişme olarak nitelendirebilir. Kalkınma Planı’na göre 2022 yılında bu fark %8,2 iken, 2023 yılında %7,6'ya düşmüştür. Plan, 2028 yılına kadar çevrimiçi alışveriş yapanların sayısında %13'e yakın bir artış hedeflemektedir. Ayrıca, toplam ihracat içinde e-ihracat payını 2023 verilerine göre beş kat artarak %10'a yükseltmeyi amaçlamaktadır.

 

Misyonumuz nedir?

Küresel politikalar, dijital uçurumu azaltmaya her zamankinden daha fazla odaklanmaktadır. UNDP Dijital Stratejisi’nde dijital uçurumun iki ana nedeni bağlanabilirlik ve uygun becerilerin eksikliği olarak belirtilmektedir. Birleşmiş Milletler, 2020 yılında BM Genel Sekreteri'nin dijital işbirliği üzerine üst düzey panelinde, dijital bağlanabilirliği artırma hedefinin altını çizmiştir. Bu sürecin ana sonucu olan “The Age of Digital Interdependence” (Dijital Bağımlılık Çağı) raporu, dijital kapsayıcılığı sağlamada kamu ve özel sektör arasındaki iş birliğinin öneminin altını çizmektedir. UNDP, özel sektör de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan yararlanarak toplumun dezavantajlı bölgelerinde ve dezavantajlı gruplarında dijital becerilerin artırılmasında öncü rol üstlenmektedir. 

UNDP, ilk fazda olduğu gibi ikinci fazda da, tamamlanan projelerden alınan dersler ve deneyimlerden yararlanacak ve projenin başarısı için devam eden projelerle iş birliği sağlayacaktır.

 

Bunu nasıl yapıyoruz?

Proje, kırsal yerleşimlerin dijitalleşme düzeylerini artırarak bu bölgelerdeki eşitsizliklere, zorluklara, sorunlara ve fırsatlara yanıt vermede öncü bir eylem olmayı hedeflemektedir. Proje, pilot köylerde bütüncül eylemler uygulayarak kırsal yerleşimlerde sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınma için uzun vadeli bir perspektifin ilk aşaması olarak tasarlanmıştır.

Projenin ana hedef grupları başta kadınlar ve gençler olmak üzere pilot köylerde yaşayanlar ve girişimciler, üreticiler, çiftçiler, hizmet sağlayıcılar, kamu görevlileri, sivil toplum temsilcileri ve araştırmacılar dâhil olmak üzere dijital değer zincirindeki paydaşlardır. Pilot kırsal yerleşimlerde, toplumsal cinsiyet eşitliği ve dijital bölünmeye bir yanıt olarak özellikle erken yaştaki çocuklar, gençler ve kadınlara odaklanılmaktadır. Erken yaşlarda dijital teknolojilere eğilim geliştiği için gençler ve çocuklar önemli görülmektedir.

Adana, Diyarbakır ve İzmir illerindeki üç pilot köyde başlatılan  proje ile 2028 yılına kadar toplam on köye ulaşılması hedeflenmektedir. İlk aşamada, Adana Sarıçam’da Kürkçüler, Diyarbakır Sur’da Bağıvar ve İzmir Seferihisar’da Ulamış köyleri projenin ilk faz uygulama alanları olarak  belirlenmiştir. Her üç ilde de proje için yerel danışma kurulları oluşturulmuş,  kurul temsilcilerinin görüşleri, yerel politika belgeleri, veri analizleri ve nitel değerlendirmelerle birlikte yol haritalarına entegre edilmiştir. Her bir pilot köy için hazırlanan yol haritaları, projenin ana çerçevesi ışığında köylerde yapılacak faaliyetlerin tasarlanmasını ve odaklanılacak yöresel ürünlerin belirlenmesini sağlamıştır. 

Proje kapsamında, Adana’da Çukurova pamuğu ve Aladağ dokuması, narenciye ve Karaisalı biberi; Diyarbakır’da badem, karpuz, menengiç, üzün, bakır ve ipekli dokuma; İzmir’de enginar, zeytin, karakılçık buğdayı, keçiboynuzu, keçe ve iğne oyası odak ürünler olarak belirlenmiştir. Bu odak ürünlerin üretiminde verimliliğin artması, türev ürünlerle çeşitliliklerinin artması, yeni pazarlara erişim ve e-ticaret paylarının artırılması hedeflenmektedir.

Her bölgede, yerel ortaklarla iş birliği içinde dijital merkezler kurulmaktadır. Bu dijital merkezlerin kurulma aşamasında, pilot köylerde tamamen ya da kısmen atıl yapılar belirlenmiş ve proje ile tekrar işlev kazanmaları sağlanmıştır. Merkezlerin inşası ve tefrişatı sürecinde yerel proje ortaklarının kaynaklarından yararlanmak üzere mekanizmalar kurgulanmıştır. Bu merkezler, proje faaliyetlerinin merkezi ve hedeflenen paydaşların buluşma noktası olarak tasarlanmış, gerekli teknolojik ekipman ve tefrişat ile donatılmıştır.

Projenin öncelikli temalarından olan “tarımda dijitalleşme” kapsamında, dijital merkezlerin bahçelerinde ya da yakın mesafedeki uygun alanlarda dijital tarım için uygulamalı eğitim alanları tasarlanmış, dijital tarım ekipmanlarının kurulumu yapılmıştır. Ayrıca bu alanlarda odak tarım ürünleri ve ilgili yörede yaygın olan bitkisel ürünlerin ekimi yapılmıştır. Pilot köylerde bulunan tarlalarda da dijital tarım ekipmanları kurulumu gerçekleştirilmiş ve bu sistemlerin aktif olarak çalışması ile veriye dayalı ilaçlama, sulama, ekim ve analiz için altyapı oluşturulmuştur. Ölçüm ve takipler, kurulumdan bu yana devam etmektedir. Toplanan veriler ilçe düzeyinde analiz için ilgili yerel kamu kurumları ile iş birliği içerisinde değerlendirilmektedir.. 

Kasım 2023 itibariyle ise, dijital merkezlerde eğitim, danışmanlık ve bilinçlendirme faaliyetleri başlamıştır. Bu kapsamda çocuklara dijitalleşme, robotik kodlama eğitimleri, kadınlara ve kadın girişimcilere katma değerli ürün geliştirme atölyeleri, çiftçilere ve ziraat profesyonellerine ise dijital tarım uygulamaları eğitimleri verilmektedir.r. Projenin ikinci fazında da çeşitli hedef gruplara yönelik eğitimler devam edecek ve eğitim öncelikleri ihtiyaç analizine göre  belirlenecektir. Aynı zamanda katma değerli ürün geliştirme sürecinin bir parçası olarak, hedef gruplara ambalajlama/paketleme eğitimleri, e-ticaret ve pazarlama eğitimleri verilecektir.

Projenin ilk fazında olduğu gibi ikinci fazında da yerel ortaklar çalışma grubu kapsamında bir araya getirilmiş, çalıştaylardan elde edilen fikir ve önerilerin ise hazırlanacak olan yol haritasına ışık tutması hedeflenmiştir. Bu kapsamda, hazırlanacak olan yol haritasının da rehberliğinde, Sakarya’nın Taraklı köyünde de bir dijital merkez kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Yine depremden etkilenen illerden Hatay’da dijital merkez kurulması planlanmaktadır.

Proje, ikinci fazla birlikte, seçilen köyler ve buralarda oluşturulan merkezlerdeki faaliyetlerin çeşitlendirilmeyi, yarının köyleri arasında sürdürülebilir bir ağ oluşturmayı, uluslararası platformlarda tanınması için girişimlerde bulunulmasını hedeflemektedir.

 

Türkiye nasıl faydalanacak?

Değişim yönetimi mantığını, stratejik hedefleri ve ilkeleri benimseyen proje, dijital araçların etkin kullanımını sağlayarak ve gençlerin, kadınların ve dezavantajlı grupların kapasitelerini artırma yoluyla geleceğe yatırım yaparak kırsal yerleşimlerde sürdürülebilir ve kapsayıcı kalkınmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır. 

Adana, Diyarbakır ve İzmir illerinde pilot köyler belirlenmiştir ve bu kapsama daha fazla bölge dahil edilerek, bir dijital köyler ağı kurulması planlanmıştır. Proje, kırsal yerleşimlerin dijitalleşmesi kapsamında yerel yönetimler ve kamu kurumları için bir vaka çalışması sağlayacaktır. Hedeflenen köylerdeki dijital merkezler, dijital teknolojileri herkes için erişilebilir hale getirecektir. Proje tamamlandığında pilot illerdeki yeni e-ticaret girişimcilerinin payının %60 artacağı öngörülmektedir. Ayrıca, hükümet için bir politika tavsiye aracı olarak bir beyaz kitap hazırlanacaktır. Dijital teknoloji ve becerilerin yardımıyla kırsal kalkınma, toplumun tüm kesimleri arasında gündem oluşturma, kapsamlı diyalog ve farkındalık artırma faaliyetleri ile vurgulanacaktır.

Impact

START DATE

April 2024

END DATE

March 2026

STATUS

devam ediyor

PROJECT OFFICE

Turkey

IMPLEMENTING PARTNER

UNDP

DONORS

DSM Grup Danışmanlık İletişim ve Satış Ticaret A.Ş.

GOVERNMENT OF SWEDEN

TOTAL CONTRIBUTIONS

$321,500

DELIVERY IN PREVIOUS YEARS

2024$12,068

Full Project information