UNDP, Türkiye'nin denizlerindeki istilacı yabancı türlerle mücadele projesini tamamladı

27 Şubat 2025
Fotoğraf: Mustafa Umut Dulun / UNDP Türkiye

Yasal, önleyici ve farkındalık artırıcı faaliyetleriyle MarIAS projesi, 2018'den bu yana Türkiye’nin denizel istilacı yabancı türlerle mücadelesine güç kattı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) bugün, Türkiye'nin denizlerindeki istilacı yabancı türlerle mücadeleye yönelik altı buçuk yıllık projesinin başarılı bir şekilde tamamlandığını duyurdu. Etkinlik, projenin kazanımlarını kutlamak ve istilacı yabancı türlerle mücadele konusunda bundan sonraki stratejileri tartışmak için kilit paydaşları, politika yapıcıları, araştırmacıları ve doğa koruma uzmanlarını bir araya getirdi.

Türkiye, eşsiz jeolojisi, coğrafyası ve iklimiyle kara ve deniz ekosistemlerinde yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip bir ülke. Ancak bu doğal zenginlik, son on yıllarda ülkeye giren 872 istilacı tür nedeniyle büyük bir tehdit altında. Süveyş Kanalı’nın açılması, gemilerin balast suyu tahliyesi ve iklim değişikliği gibi faktörler bu sorunu daha da artırdı. Sonuç olarak, istilacı yabancı türler Türkiye'nin kıyı biyoçeşitliliğini, kabuklu deniz canlılarını ve su ürünleri sektöründeki geçim kaynaklarını giderek daha büyük bir tehdit altına sokuyor.

İstilacı türlerin Türkiye’nin deniz ekosistemleri üzerindeki etkisi biyoçeşitlilik kaybının ötesinde, sosyal ve ekonomik yapılara da zarar veriyor. Özellikle denizanası gibi türler turizmi ve balıkçıların ağlarını tehdit ederken, bazı istilacı türler zehirlenmelere yol açıyor veya hastalık taşıma yoluyla insanlar için sağlık riski oluşturuyor. Ekonomik olarak ise istilacı türler, çevresel ve sosyal faydaların kaybına yol açarak, geçim kaynaklarının yok olmasına ve işsizlik oranlarının artmasına sebep oluyor.

Bu tehdide karşı UNDP, Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ortaklığında ve Küresel Çevre Fonu’ndan (GEF) sağlanan 3,3 milyon ABD doları finansmanla Denizel İstilacı Yabancı Türler (MarIAS) Projesi’ni hayata geçirdi. Proje, istilacı yabancı türlerin önlenmesi, tespiti, kontrolü ve yönetimi alanında kapasitenin güçlendirilmesi ve yatırım yapılması yoluyla deniz ve kıyı ekosistemlerinin dayanıklılığını artırdı.

Proje, Türkiye’nin deniz ekosistemlerini temsil eden dört pilot alanda uygulandı: Kırklareli’ndeki İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı kıyı ekosistemi (Karadeniz), Marmara Adaları (Marmara Denizi), Balıkesir’deki Ayvalık Adaları Tabiat Parkı (Ege Denizi) ve Hatay’daki Samandağ Akdeniz Foku Yaşam Alanı ile Deniz Kaplumbağası Yuvalama Bölgesi (Akdeniz).

MarIAS projesi, istilacı yabancı türlerle mücadele için Türkiye’nin yasal ve kurumsal altyapısının güçlendirilmesine önemli katkılar sağladı. Ülkenin istilacı yabancı türlerle mücadelesine yönelik ilk strateji ve eylem planı proje kapsamında geliştirildi. 2024-2035 yılları arasında uygulanacak olan bu plan, 11 bileşenden ve 57 eylemden oluşuyor. Bölgesel, ulusal ve uluslararası en iyi uygulamalarla uyumlu olarak hazırlanan bu strateji; istilacı türlerin girişinin önlenmesi, erken tespit, hızlı müdahale, izleme, mücadele ve ekosistemlere verilen zararın önlenmesi; istilaya uğramış ekosistemlerin iyileştirilmesi; ve biyoçeşitliliğin, ekosistem hizmetlerinin ve halk sağlığının korunması için ulusal ve uluslararası iş birliğinin artırılması olmak üzere üç ana hedefe odaklanıyor.

Denizel istilacı yabancı türlerle mücadelede kapasite geliştirme ve bilgi paylaşımı kritik bir rol oynadı. MarIAS projesi kapsamında, 2022 yılında Antalya’da düzenlenen bilimsel konferans gibi ulusal ölçekli kapasite geliştirme faaliyetleri başlatıldı. Konferansta aslan balığı, su sümbülü ve deniz salyangozu gibi istilacı türlerin Türkiye’nin ekosistemleri, geçim kaynakları, ekonomisi ve halk sağlığı üzerindeki etkileri ele alındı ve çözüm önerileri geliştirildi.

Konferanslar ve paydaş istişarelerinden elde edilen bulgular doğrultusunda, 2024 yılında 181 türü kapsayan Türkiye Ulusal İstilacı Yabancı Türler Veri ve Bilgi Sistemi (TurIST(link is external)) hayata geçirildi. Gerçek zamanlı veri sağlayan bu sistem, bilim insanları ve politika yapıcıların istilacı türlerin ekolojik, ekonomik ve sosyal etkilerini değerlendirmelerine yardımcı oluyor. Ayrıca, TurIST uluslararası iş birliğini kolaylaştırarak istilacı türlerle mücadelede ortak çözümler geliştirilmesini sağlayacak.

MarIAS projesi ayrıca balıkçılar, dalgıçlar, ulusal ve yerel yetkililer, bilim insanları ve denizcilik sektörü profesyonellerine yönelik kapsamlı eğitim programları düzenledi. Eğitimler, istilacı türlerin tehditleri, etkileri, azaltım yöntemleri ve en iyi uygulamalar konusunda bilgi düzeyini artırdı. Bunun yanı sıra, proje kapsamında 9.000 öğrenci ve 300 öğretmene yönelik, okul müfredatına entegre edilen eğitimlerle istilacı türlerin ekoloji, ekonomi ve halk sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri hakkında farkındalık yaratıldı.

Toplumsal farkındalığı artırmak da projenin temel hedeflerinden biriydi. MarIAS, istilacı deniz türlerinin ekolojik ve ekonomik etkileri hakkında bilinçlendirme kampanyaları düzenleyerek, denizcilik sektörü ve kıyı topluluklarında sorumlu uygulamaları teşvik etti. Ayrıca, istilacı türlerle mücadele etmek ve yerel ekonomiye entegre etmek amacıyla Hasat Teşvik Programları geliştirildi. Aslan balığı, denizyıldızı, balon balığı ve su sümbülü gibi türleri hedef alan programlar kapsamında, Hatay Keldağ’da aslan balığı avlama yarışması, Marmara Adaları kıyılarında denizyıldızı yakalamak için dalış yarışması ve Asi Nehri ile Samandağ sahilinde su sümbülü temizleme etkinlikleri düzenlendi. Yerel toplulukların aktif katılımını teşvik eden bu faaliyetler, istilacı tür tehditlerine karşı mücadeleyi destekledi.

MarIAS projesinin tamamlanmasıyla birlikte, proje kapsamında geliştirilen araçlar, stratejiler ve kurulan ortaklıklar, Türkiye’nin deniz koruma politikalarına uzun vadeli katkı sağlamaya devam edecek. Proje boyunca oluşturulan sağlam altyapı, Türkiye'nin deniz ekosistemlerinin sağlığı ve dayanıklılığını korumaya yönelik sürdürülebilir adımlar atılmasını destekleyecek.